Hayatımızın neredeyse her anında iletişimimizi elimizin altındaki telefonlardan yapar hale geldik. Pandemi dönemiyle beraberse insanlık olarak iletişimde bulunmanın ve bu iletişimi kolaylaştıran telefonların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. İletişime için ya mesajlaşıyoruz ya datelefon araması yapıyoruz.
Bu iletişimde kalmayı mesajlaşmadan öteye taşıyamayan insanlar da yok değil. Bu aslında bir fobi ve buna telefonofobideniyor. Eğer sizler de sipariş vermek için veya ailenizle, arkadaşlarınızla iletişime geçmek için arama yapmaktan çekiniyorsanız, bu sizin için büyük bir sıkıntı oluşturuyorsa Telefonofobi fobisine sahip olabilirsiniz.
Telefonofobisi olanlar her aramada tedirgin olurlar.
Telefonofobi, telefon konuşmaları yapma ve alma konusunda isteksizlik, korkma ve kaçınmadır. Sosyal kaygı bozukluğu olan insanlarda yaygın bir şekilde görülebilmektedir. Telefondan nefret ediyor olabilirsiniz, bu nefret telefonofobiyle bağlantılı olarak görülebilse de her zaman bu fobiye sahip olunduğu anlamına gelmez.
Telefonofobisi olan insanlar, iletişime aramalar yoluyla geçmek yerinemesajlaşmayıve e-posta göndermeyi tercih ederler. Telefondan yemek sipariş etme düşüncesi bile onların gerginlik düzeyini arttırabilir, bu yüzden sipariş vermek için telefonda başkalarını görüştürebilirler ve bunu yapmamak için kendilerine sürekli alternatif yöntemler ararlar.
Telefonofobisi olan bazı insanların telefon kullanmadıkları ve daha önce hiç telefon sahibi olmadıkları da görülmüştür.
Telefonda kötü bir şakaya veya zorbalığa maruz kalınmış olabilir.
Herhangi bir fobide olabileceği gibi telefonofobide de kişinin çocukluk hayatında telefonda yaşamış olduğu kötü bir deneyim yatıyor olabilir. Bu kötü deneyimlere telefonda zorbalığa maruz kalmayı, telefon şakasıyla kandırılmayı ve içinde telefon yatan herhangi bir olayı örnek olarak verebiliriz. Hatta içinde telefon geçen korku hikayesi bile insanın bilinçaltına etki edebilir.
Yetişkinlik döneminde karşılaşılan telefonofobi sebeplerinin altındaysa; karşı tarafın telefonda kişinin hakkında ne düşüneceği, kişinin ses tonunun nasıl olduğu ve kişinin cümlelerinin kalitesine çok fazla önem vermesi yatıyor olabilir. Bu düşüncelere her insan sahip olabilir fakat bu düşünceler takıntı boyunu aştığında kişi için sorunlar ortaya çıkartabilir. Ek olarak telefondan alınan kötü bir haberin de bu fobiyi ortaya çıkartabileceği düşünülmektedir.
Telefondan yemek sipariş etme düşüncesi bile onları tedirgin eder.
Telefon kaygısının bazı duygusal belirtileri; arama yapmaktan vazgeçmek, aramalara cevap vermemek, arama yapmadan önce ve arama esnasında aşırı derecede gergin olmak, telefon konuşması sırasında ne söyleyeceğini bilmiyormuş gibi hissetmek, diğer kişiyi rahatsız etme düşüncesine sahip olmak ve telefondan bir şey sipariş edememektir. Bu duygusal şikayetlerin yanında mide bulantısı, kalp çarpıntısı, ağız kuruluğu gibi fiziksel belirtiler de görülebilir.
Eğer telefonofobiye sahipsen yalnız değilsin.
Dünyada binlerce insan bu fobiye sahip. Hatta bu konu hakkında Birleşik Krallık’ta bir anket çalışması da yapıldı. Birleşik Krallık’ta yapılan bu ankete göre ofis çalışanları Y kuşağının %76’sının, Y kuşağından önceki neslin %40’ının; telefonları çaldığında endişeli hissettiği ve Z kuşağındaki insanlarınsa %61’inin telefondan arama yapmak ve cevaplamaktan kaçındığı tespit edildi.
Peki, telefonofobiyle nasıl başa çıkılır?
Öncelikli olarak kişi telefonun hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı bir cihaz olduğunu ve sevmesi gereken bir iletişim aracı olduğunu anlamalıdır. Sizi telefon aramasında endişelendiren şeyin ne olduğunu tespit ederek fobinizle mücadeleye başlayabilirsiniz. Bunun yanında telefonofobide en etkili yollardan birinin daha fazla arama yapmak olduğu söylenmektedir. Telefondan sevdiklerinizi arayarak, müşteri temsilcileriyle görüşerek fobinizi yenme konusunda çabalayabilirsiniz. Bunları yapmadan önce profesyonel bir destek almanızı ve uzman tavsiyesiyle hareket etmenizi tavsiye ederiz.
Peki sizler telefonla arayarak iletişime geçme konusunda ne düşünüyorsunuz? Çevrenizde arama yapmaktan çekinen insanlar mevcut mu?
Kaynaklar: The Conversation, Fear Of, Very Well Mind