Sağlık ve Toplumsal Hizmet Çalışanları Sendikası’nın (Sağlık-Sen) ‘Sağlıkta Şiddet Raporu’na nazaran, ağustos ayında sıhhat çalışanlarına yönelik 18 şiddet olayı meydana geldi. 29 sıhhat çalışanı şiddete maruz kaldı.
Sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada, ağustos ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına bakıldığında, bir evvelki aya nazaran kısmi bir azalış yaşandığı belirtilerek, “Ay boyunca yaşanan 18 şiddet olayının 15’ine hasta ve hasta yakınları neden olurken, 3’üne ise kendini bilmez bireyler sebebiyet verdi. Ağustos ayı boyunca şiddet hadiselerinin 17’si hem kelamlı hem fiili, 1’i kelamlı olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 16’sı hastanelerde, 2’si ise alanda gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 18 şiddet olayında; 10 hemşire, 9 hekim, 6 acil tıp teknisyeni, 4 güvenlik vazifelisi mağdur oldu. Şiddet olaylarına sebebiyet veren 28 saldırganın 6’sı hakkında rastgele bir süreç yapılmadı. Gözaltına alınan 18 saldırgan hür bırakıldı. 1 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 3 saldırgan ise tutuklandı” denildi.
DHA’nın haberine nazaran, Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, rapora ait yaptığı açıklamada, bir sıhhat çalışanını daha şiddete kurban etmek istemediklerini kaydederek, şunları söyledi:
“Maalesef sayılar, yerler, unvanlar değişse de saldırganların kimliği değişmiyor. Sıhhat sisteminin omurgası olan çalışanlara yönelik yapılan akınların birçok, hasta ve hasta yakınlarından gelmektedir. Bu durum toplum vicdanında büyük yaralar açmakta, tüm bölümlerin reaksiyonunu çekmektedir. Sıhhat sistemine hançer üzere saplanan bu durum sıhhat hizmetinin kalitesini etkilemekte, birebir vakitte sıhhat çalışanlarının kaygı içerisinde vazifelerini yapmasına neden olmaktadır. Birebir vakitte toplumsal hassaslığın artırılmasının ne kadar kıymetli olduğunun da göstergesidir. Ayrıyeten, birçok olayda saldırganların yasaya karşın ceza almaması hem sıhhat çalışanlarını derinden etkilemekte hem de saldırganları cesaretlendirmektedir. Hal bu türlü olunca da şiddetin sürat kesmeden devam ettiğini görmekteyiz. Tüm bunlar dikkate alındığında, sıhhatte tehlike çanlarının ne kadar acı çaldığını duyabiliriz.” (HABER MERKEZİ)