En kısa gün kaydedildi! Etkisi ne olur? İşte cevabı

Yaklaşık 4,5 milyar yıl önceki oluşumundan bu yana dünyanın hızı her geçen gün giderek yavaşlıyor. Sıradan yöntemler ile fark edilmeyecek bu yavaşlama, bilim insanlarına göre günlük hayatta bir dizi probleme yol açma potansiyeline sahip. Yapılan çalışmalardan elde edilen verilere göre, dünyanın dönüş hızının yavaşlaması sonucunda günler her yüzyılda bir 1.8 milisaniye uzuyor. Bilim insanları, dünyanın ilk zamanlarda daha hızlı döndüğü için günlerin daha kısa olduğunu belirtiyor ve 1.4 milyar yıl önce dünya üzerindeki bir günün yaklaşık 18 saat sürdüğünü söylüyor. Geçtiğimiz 29 Haziran’da ise bu alanda çalışan bilim insanları, dünyanın dönüş hızının 24 saatten 1,59 milisaniye daha kısa sürdüğünü ve bunun kayıtların alındığı günden bu yana kaydedilen en kısa süre olduğunu açıkladı.

Bilim insanları tespit edilen durumun günlük hayatta fark edilemeyecek kadar küçük olduğunun altını çizerken, bu durumun zamanla hızlanabileceğini de belirtti. Araştırmacılar, güneş, ay ve yıldızların geleneksel konumlarıyla tutarlı olan zamana dayanan modern uydu iletişim ve navigasyon sistemlerini potansiyel olarak etkileyebileceğini belirtti.

Dünyanın dönüş hızının zaman zaman artış ve azalışlar gösterdiğini belirten astrofizikçi Dr. Selçuk Topal “Sadece birkaç milisaniye şeklinde gerçekleşen dönüş hızındaki bu ani artışların dünyanın iç yapısıyla alakalı olduğu düşünülüyor” dedi.

NASA, 2011 yılında Japonya’da gerçekleşen ve tarihin en büyük depremleri arasında yer alan 9.0 büyüklüğündeki deprem sonucunda, dünyanın dönüş hızının arttığını ve günlerin 1.8 mikro saniye kısaldığını açıklamıştı.

SÜREKLİ DEĞİŞİYOR

Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızının genel olarak zamanla azaldığını belirten Dr. Selçuk Topal, gün süresinin yüzyılda birkaç milisaniye kadar azaldığını söyledi. Dr. Topal, “Bunun en büyük nedeni güneş ve ayın, dünya üzerinde gelgit etkisidir. Ancak bu genel trend devam ederken dünyanın dönüş hızı zaman zaman birkaç milisaniye kadar artış ve azalışlar gösterebiliyor.” şeklinde konuştu.

“Günlük yaşantımızda kullandığımız saniye, sezyum 133 isimli atomun frekansına göre belirlenir. Yani hayatımızı şekillendiren ve her yerde gördüğümüz saat buna göre düzenlenir” diyen Dr. Topal “Günlük yaşamda kullandığımız zamanı astronomik olarak dünyanın dönüş hızına göre belirlenen, ya da bir başka ifadeyle güneşin gökyüzündeki hareketine, ne zaman doğup battığına göre belirlenen zamanla senkronize etmemiz gerekir” dedi.

Özellikle global ekonominin saniyelerle çalıştığı bir gezegende bu durumun çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Topal, “Şu an endişelenecek bir durum yok. Gün süresindeki bu ani artışlar milisaniyenin üzerine çıkmayacaktır ve genel trend ise çok uzun zaman ölçeğinde gün süresinin uzadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“YILLAR SONRA 1 GÜN 1 AYA EŞİT OLACAK”

Dünya’nın dönme dönemindeki değişim uzun bir süredir bilindiğinin altını çizen Dr. Selçuk Topal, bu değişimin çok yavaş gerçekleştiği ifade etti ve alınacak önlemlerle bu durumun herhangi bir soruna yol açmayacağını söyledi.

Dr. Topal, “Bundan milyonlarca belki de milyarlarca yıl sonra dünyanın bir günü yaklaşık bir aya eşit olacak. Ancak bu çok uzun bir ölçekte gerçekleşecek. Bu durum gerçekleştiğinde insanlar ve diğer canlılar hala dünya üzerinde yaşıyor olursa bu değişime ayak uyduracaktır. Çünkü bu dünden yarına aniden olacak bir şey değil. Dünya başlangıçta çok daha hızlı dönüyordu ve öyle görünüyor ki zamanla çok daha yavaş dönecek” ifadelerini kullandı.

“DÜNYA VİTES DEĞİŞTİRMEZ”

Ekvator çevresini baz alarak dünyanın kendi ekseni etrafında saatte bin 700 kilometre hızla döndüğünü beliren Dr. Topal “Bu ses hızından daha yüksektir. Bu gerçekten yüksek bir hız. Ancak bizler yüzeyde yaşayan canlılar olarak bu hızı hissetmeyiz. Bunun nedeni dünyanın neredeyse sabit bir hızda dönmesidir. Bu da ivmenin hissedilemeyecek kadar küçük olması yani sıfıra yakın olması demektir” diye konuştu.

Bu durumu otomobil örneği üzerinden temellendiren Dr. Topal, “Örneğim düz bir yolda 200 kilometre hızla ilerleyen bir aracı hayal edelim. Araç ani bir fren yapmazsa veya vites değiştirmezse yol pürüzsüz olduğu için siz bu hızı hissetmezsiniz. Dünya vites değiştirmez veya frene basmaz. Öyle bir şey olsa zaten ciddi şekilde Dünya’nın dönüş hızını hissederdik” dedi.

Dr. Selçuk Topal, “Dünya üzerindeki belli bir noktadan belli bir saatte uzaktaki bir yıldızı referans alıp dünya kendi ekseni etrafında tam tur attıktan sonra tekrar aynı yıldızla aynı konuma gelene kadar geçen süre, size dünyanın dönüş süresini ve bulunduğunuz enleme göre dönüş hızını verir. Bu ölçümleri duyarlı şekilde yaparsanız dönüş hızının değişip değişmediğini anlayabilirsiniz” açıklamasını yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir