CHP Grup Başkanvekili Engin Altay katıldığı bir televizyon programında sadece CHP Bağcılar İlçe Başkanına haber verdiği bir ziyaretten Emniyet’in bilgisi olduğunu ifade etti.
Halktv’de yayınlanan Sansürsüz programına konuk olan Engin Altay şunları söyledi:
“Bağcılar İlçe Başkanını aradım. ‘Yarın sana geleceğim muhtarları ziyaret edelim’ dedim. Bu olay yeni oldu. Sabah saat 08.30’da Emniyet Müdürü, İlçe Başkanını arayarak ‘Engin Başkan geliyormuş’ demiş. Ben bu ziyareti bir tek ilçe başkanına söylemiştim.”
“BİR KAMU GÖREVLİSİ ‘PKK İLE İLİŞKİLENDİRECEKLER’ DEDİ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TELE1’de yayınlanan Enver Aysever ile Gündeme Not’un konuğu oldu. Veli Ağbaba, programda dikkat çeken bir iddiayı ortaya attı. Ağbaba, CHP‘ye bir kumpas kurulmaya çalışıldığını söyleyerek, emniyette görevli bir personel ile arasındaki diyaloğu anlatı. Ağbaba, “Geçtiğimiz haftalarda bir kamu görevlisinin bana seni PKK ile ilişkilendirecek dediğini hatırlıyorum” dedi.
Ağbaba, konuyla ilgili dava açacaklarını söyledi.
ÖZGÜR ÖZEL: AKTİF GÖREVDE
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın 15-20 gün önce bir kamu görevlisi tarafından uyarıldığını “Seni PKK ile ilişkilendirip senin üzerinden partiyi vuracaklar” dediğini söyledi.
Özel, CHP’nin terör saldırısı ile nasıl ilişkilendirilmeye çalışıldığını şu cümlelerle anlattı:
“Aktif görevde olan bir kamu görevlisi, vatansever biri, bundan 15-20 gün önce Veli Ağbaba’ya gelip ‘Seni PKK ile ilişkilendirerek senin üzerinden partiyi vuracaklar’ diyor. Veli ağabey dedi ki, ‘Galiba böyle bir hazırlık var’. 10 gündür bunu konuşuyoruz biz. Dün bu olaylar yaşandı ve ışık hızıyla Veli Ağbaba’nın başkanı olduğu Cezaevi İzleme ve İnceleme Komisyonu’nda, ben de o komisyonun üyesiyim yazdığımız bir cezaevi raporu ki, o yıllarda çok konuşulmuştu. 2012’de hazırlandı, 2013 mayısında hazırlandı. Raporda bu teröristin adı geçiyormuş. Geçiyor da, o dönemde bir gazetede yazdığı yazıdan dolayı orada ve biz raporu yayınladığımızda bu kişi dışarda. Nedim Şener de var o dönem içerideki gazeteciler arasında Tuncay Özkan da, Mehmet Haberal da.”