Bursa’da mavi yolculuk…

Mudanya gezimize Mütareke Evi’nden başlayalım… Burası kentin en önemli noktası; Osmanlı devletinin hukuken bittiği anlaşmanın yapıldığı mekân. 11 Ekim 1922’de Ankara hükümetiyle İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imza edilen anlaşma Milli Mücadele’nin ‘yüzük taşı’ sayılır. Buradaki üstünlükle Lozan’a giden Türk heyeti, Cumhuriyet’in tapu senedini dünyaya duyurur. İki katlı ahşap binada, İsmet Paşa’nın çalışma odasıyla yaverlerin odası var. Mütareke dönemine ait fotoğraflar da ziyaretçilere eşlik ediyor.

Mütareke Evi’nde fotoğraflar ziyaretçilere eşlik ediyor

Müzenin giriş ücreti 12.5 lira. Unutmadan TBMM Hükümeti’nin ilk siyasi başarısının tescillendiği müzeye bakan İnönü heykelinin, Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşı Sabiha Bengütaş’ın elinden çıktığını da hatırlatalım. Mütareke Evi’nin komşusu Halitpaşa Mahallesi… Eskinin Rum mahallesi, günümüzdeki popüler adıyla Giritli Mahallesi. 1923 Mübadelesi sonrası Bursa’dan giden Rumların evleri bitki ve geometrik tavan süslemeleri, kalem işleriyle hâlâ kendini muhafaza ediyor. Bol bol fotoğraflayın bütün yolları denize açılan evleri… Ayrıca yine buraya yürüme mesafesinde bir eski zaman güzeli daha var. Mahallelinin söylediğine göre; 2. Dünya Savaşı sırasında 70. Alay, Mudanya’ya yerleşmiş. Hafta sonları askerin dinlenme ve eğlenme mekânı olan ‘Alay Kahvesi’ kendine has havasıyla halen davetkâr.

Bursa’nın tarihi dokusu Tirilye’de yaşatılıyor.

Lale Devri’ne ışınlanın

Malum, ‘surre’, hac zamanı Mekke ve Medine halkına dağıtılmak üzere gönderilen eşya ve hediyelere deniyor. İşte Sultan Abdülaziz döneminde, surre alayına refakat etmesi için görevlendirilen ancak geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Tahir Paşa’nın adıyla anılan konak Giritli Mahallesi’nin görülmesi gereken duraklarından biri. 1724’te inşa edildiğinden Lale Devri esintileri taşıyan Tahir Paşa Konağı, 2013’ten beri müze. Burada, eski zaman elbiseleri göreceksiniz… Ara sokaklarda tesadüf edeceğiniz çok güzel camiler var: Eski Cami, Tekke-i Cedid Camisi, Hasan Bey Camisi bunlardan birkaçı. Müzeden sonra istikamet eski bir Rum köyü olan Siği. Köyün bugünkü adıysa Kumyaka. Asırlık zeytin ağaçları, tarihi dokusuyla kendi halinde yaşamın sürdüğü bir yer. Hani, bir yer için sessiz ve sakinliğin tanımı yapılacaksa Siği tam o örnek yerdir.

Aziz Stefanos Kilisesi

Mudanya’yla Tirilye arasında kaldığından dolayı genelde ihmal edilen bir destinasyon. Kasabada, 8’inci yüzyıla tarihlenen kare planlı ve kubbe örtülü bir Bizans kilisesi mevcut ki dünyanın en eski mabetlerinden biri. Başmelekler Kilisesi, 19’uncu yüzyılda imparatorluğun reformist padişahı 2. Mahmut’un izniyle onarılmış. Kilise, akıl hastalarına tahsis edilmiş özel hücresiyle de biliniyor. Siği ayrıca, Bursa’da turunçgillerin yetiştiği tek bölge olmasıyla meşhur. Artık Tirilye’ye gidebiliriz. Burası Zeytinbağı olarak da biliniyor. Rumların eski memleketi. 1895 kayıtlarına göre beldede; 199 Müslüman, 3.657 Rum yaşıyormuş. Yine bu tarihlerde 19 yağhane, 2 hamam, 3 okul, 3 ayazma, 95 dükkân, 2 han, 3 manastır, 8 gazino, 55 mağaza, birer tane eczane, balıkhane, otel ve camiyle 7 de kilise varmış. Tabii, 1923 Mübadelesi sonrası isimler de resimler de solmaya başlamış. Günümüzde Selanik, Tikveş, Dedeağaç, Serez gibi Rumeli şehirlerinden gelen Türklerden oluşan bir nüfusa sahip. Tirilye, öyle çabucak gezilecek bir yer değil. Bir kere kasabanın gayrimüslim mirası çok zengin. Gerek yerleşim alanının merkezinde gerek biraz dışında çokça kilise mevcut. Kemerli Kilise, Aziz Yuhanna Kilisesi, Medikion Manastırı, Aya Sotiri Manastırı…

Taş Mektep’i görün

Yine eski bir mabet olan Dündar Evi’ni de bu listeye ekleyebilirsiniz. Bugün Fatih Camisi olarak bilinen, 8’inci asra tarihlenen bir kilise aslında. Kanuni Sultan Süleyman devrinde, kiliseden camiye dönüştürülen eser, Tirilye’nin simgelerinden. 1904-1909 yılları arasında Tirilyeli Hirisostomos tarafından yaptırılan Taş Mektep de görülmesi gereken yerlerden. Burası; ruha olduğu kadar zeytini, şarabı, simidi, kaymaklısı, dondurması, midye tavası ve balığın her çeşidiyle mideye de hitap ediyor. Bu lezzetleri tatmadan dönmeyin. Son olarak; Raif Kaplanoğlu’nun dediğine göre, Bursa’da günümüze ulaşan en eski evler Tirilye’de. Bu evleri, arada kalmış çeşmeleri, eskimeyen zamanı görmek için kendinizi sokakların arasına bırakın. Ve vaktiniz varsa günü, biraz tepedeki Çamlı Kahve’de uğurlayın.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir