Biz, memleket olarak bu hafta başka bir heyecanlıyız dostlar. Heyecan ve mutluluğumuzu ne biz tarif edebiliriz ne de arzuhaller bu hali vaziyetimizi kaleme dökebilir. Nasıl heyecanlı ve mutlu olmayalım ki, bundan tam 103 yıl önce gözü kara bir yiğidi ilk bağrına basan ve onu kurtuluş yoluna uğurlayan bizim dedelerimiz, atalarımız Amasya halkının ileri gelenleri.
Yitik ve bitap düşmüş bir milletin içinden yedi düvele kafa tutan bir cevher çıkaran Mustafa Kemal Paşa tam 103 yıl önce Amasya’ya geldiğinde onu coşku ve heyecanla karşılayan halk sanki bu milleti Kemal Paşa’nın uçurumun ucundan alacağını bilmekteydi.
Onu karşılayan heyet arasında bulunan Abdurrahman Kamil hoca efendi bu coşkuyu yüreğinin her bir zerresinde hissettiği için “Paşam Amasya’ya hoş geldiniz. Gazanız mübarek olsun bütün Amasya halkı emrinizdedir” dedi. Böylesine içten ve yürekten karşılanan Paşa çok sürmeden Amasya Tamimini yayınlayarak “Milletin kaderini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyerek dünyaya resti çekti.
Bekara karı boşamak kolay derler, elbette şimdi bu kutlu mücadeleyi küçümseyip yokluktan kurulan ülkenin değerlerine saldıranlar olacaktır, fakat emin olun hiçbiri temelinde dua ve gayret bulunan bu aziz cumhuriyetin rotasından çıkmasına sebep olamayacaktır. Bunu neye dayanarak söylüyorum tabiki Halaskargazi’nin sözlerine dayanarak söylüyorum. “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” dediyse onun bir hesabı hendesesi vardır muhakkak, siz onun bir sözünün bugüne kadar boşa çıktığını gördünüz mü?
Ondan sebep biz hala 103 yıl önce dedelerimiz neredeyse bugün yine oradayız. Gencimiz, yaşlımız, bebeğimizle “Paşam Amasya halkı emrinizdedir” demekten geri durmayız. Eğer yolunuz Amasya’ya düşerse 12-22 Haziran tarihleri arasında 10 gün süren Amasya Atatürk, Kültür ve Sanat festivalimizde emin olun hepinizi başımızın üstünde ağırlarız.
Ve geldik bu haftaki yazımızın daha sonuna. Emek verip okuduğunuz, mutluluğumuzu paylaştığınız için teşekkür ediyor hepinize mutlu ve huzurlu bir hafta sonu diliyorum. Gitmeden yine bir ateş başı hikayesini beğenilerinize sunuyorum.
Bir gün iki arkadaş otururken yaşça büyük olanı hafifçe gerilip anlatmaya başlamış.
– Benim büyük dedem Rus harbinde Ruslara karşı savaştı. Dedem Çanakkale harbinde İngiliz’e karşı babam ise Kurtuluş Savaşında Yunan’a karşı savaştı. Beni söylememe gerek yok biliyorsun ben de Kore savaşında Korelilere karşı savaştım.
Arkadaşı bu sözlerin üzerine kasketini çıkarıp kafasını kaşıyarak:
– Ne geçimsiz bir ailesiniz ula savaşmadığınız millet kalmamış.
Haftaya görüşmek üzere sevgi ve saygılarımla hoşçakalın.
Şeref Düzyatanlar