İşte Gaffar Yakınca’nın bugünkü yazısı:
Konumuz HDP’ye verilecek olan bakanlık. Dikkat ederseniz bir ihtimalden kelam etmiyorum, ‘verilecek olan’ diyorum. Türkiye’de siyaseti az çok okumayı bilen herkes Millet İttifakı’nın -seçimi kazanması durumunda- HDP’ye bakanlık(lar) verme konusunda mutabakata vardığını anlayabilir. Kaldı ki kulislerde dolaşan söylentiler de siyasetin görüntüsü ile örtüşüyor.
HDP’ye bakanlık verme konusunu birinci sefer CHP’li bir eski vekil lisana getirmişti. Sonra CHP yöneticileri söyledi, Genel Başkan’a soruldu, “vermeyiz” demedi. Aslında CHP açısından şaşılacak bir şey değil. Zati uzun müddettir HDP’liler ile iç içeler, HDP’lilerden daha militan tipler CHP’nin yönetici koltuklarında oturuyor. Seçimi de “bir oy CHP’ye bir oy HDP’ye” diye geçirmiş ve çok de hoş içlerine sindirmişlerdi. Dolayısı ile HDP’ye bakanlık verilmesi CHP yöneticilerini rahatsız etmez, aksine keyifli eder.
HDP’ye bakanlık konusunun bilhassa İP’in tabanını rahatsız edeceği düşünülüyor. Onun için bu tip durumlarda çabucak sahneye sürülen isim Yavuz Ağıralioğlu. Genelde hamasi birkaç laf edip gaz alıyor, sonra işler kaldığı yerden devam ediyor. Yani, Yavuz Bey’in kelamları siyasetin gerçekleri ile uyuşmuyor, bomboş laflar olarak kalıyor. Kendisini ciddiye almamız için hiçbir makul sebep yok.
Uzatmayalım, İP de dahil, altılı masadakilerin hepsi “tıpış tıpış” kendilerine çizilen siyasi rotada yürümek zorunda. O rotada HDP/PKK’ya en az iki ve bir ihtimal üç bakanlık verilmesi var. “Nasıl olur” demeyin, evvel CHP’li Barış Yarkadaş’ın kelamlarına bakın.
Aslında Yarkadaş’ın kelamlarının kamuoyunu HDP/PKK’ya alıştırma hedefi ile edildiği muhakkak. Amaç, PKK partisinin yasallaştırılması, bakanlık yolunun açılması. Fakat Barış Beyefendi, kelamın şehvetine kapılıp biraz ileri gidiyor, belediyelerde kurdukları paylaşım sistemini ifşa ediyor. Meğerse,“HDP ile yan yana gelmeyiz” diye afra tafra yapan İP’liler belediyelerde o işi çoktan halletmişler. Akçeli işler devreye girince vatan millet rafa kalkmış bile. İşte artık bu “denenmiş yağma sistemini” Cumhurbaşkanlığına taşımak istiyorlar.
CHP içinde bir takımın HDP’nin bakanlıkları için farklı isimlere nabız yoklaması yaptığı konuşuluyor. Mevzuyu İP tarafının da bildiği, HDP’ye bakanlık verilmesi konusunda mutabık kalındığı ancak formülün tartışıldığı söyleniyor. İP’in asıl itiraz ettiği bahis HDP’nin direkt hükümete dahil olması. Bunun için HDP’den CHP’ye geçecek tiplerin kullanılabileceği lisana getiriliyor. En çok dayanak bulan formül ise etkin olarak HDP üyesi olmayan, ancak HDP/PKK ile yakın bağlantıları olan en az iki isime bakanlık koltuğu verilmesi. Örneğin, HDP’nin referans verebileceği kimi akademisyenlerin isimleri söylem ediliyor.
Bu mevzudaki asıl sorun ise İP’in tutumu değil, HDP/PKK’nın durumu. Millet İttifakı, HDP tarafında kimi muhatap alması gerektiğini şimdi kestiremiyor. Bakan isimleri için Demirtaş’tan mı olur almalılar, yoksa HDP’den mi bu kısım belirsizliğini koruyor. Kandil’deki terör elebaşlarının nasıl bir hal takınacağı ise farklı bir tansiyon noktası. Zira lokal seçimler öncesinde teröristler yayınladıkları görüntüler ile Millet İttifakı adaylarına dayanak açıklamaları yapmışlardı. CHP adaylarından bu görüntülere bir reaksiyon gelmemiş, teröristlerin dayanağı zımnen kabul görmüştü. Artık Kandil’in onaylamayacağı “bakan namzetleri” bu dayanağı yitirmelerine yol açabilir.
