Saadet Partisi başkanı Temel Karamollaoğlu, KPSS’de yaşanılan skandala ait, “Tabir-i caizse tuz koktu derler; sahiden tuz koktu! Artık ismine ne derseniz deyin; çalındı mı, verildi mi, aşikâr kısımlara torpil mi geçildi… Ne yapıldıysa yapıldı maalesef, yeniden burada bir hile gündeme geldi. İktidar, bu bahiste da sınıfta kaldı! Yüz binlerce gencimizin umudu çalındı, hayalleri yıkıldı.” dedi.
Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında konuştu.
“YÜZ BİNLERCE GENCİMİZİN UMUDU ÇALINDI”
Kamu Çalışanı Seçme İmtihanı (KPSS)’nda kopya çekildiği savı üzerine konuşan Karamollaoğlu, ağır tenkitlerde bulundu.
Karamollaoğlu, “Tabir-i caizse tuz koktu derler; gerçekten tuz koktu! ÖSYM kapsamında KPSS imtihanları yeni bir skandala sahne oldu. Artık ismine ne derseniz deyin; çalındı mı, verildi mi, muhakkak bölümlere torpil mi geçildi… Ne yapıldıysa yapıldı maalesef, tekrar burada bir hile gündeme geldi. İktidar, bu hususta da sınıfta kaldı! Yüz binlerce gencimizin umudu çalındı, hayalleri yıkıldı.” dedi.
“ARTIK BU İKTİDARIN ÖMRÜ BİTTİ”
ÖSYM’nin ve iktidara yakın olanların evvel savları reddettiklerini hatırlatan Karamollaoğlu şunları söyledi:
“Ancak sonra gerçekler ortaya çıkınca, Cumhurbaşkanı tarafından gece yarısı bir vazifeden alma gerçekleştirildi. Aslında bu değerli bir adım, bunu kabul ediyorum; fakat içinde bulunduğumuz kuralların vehametini anlamak bakımından kıymetli.
Yoksa bir kişiyi vazifeden almak, öteki bir kadro tayinleri yine yapmak hiçbir mana tabir etmiyor! Bu iktidar, bütün icraatleriyle çürümüş olduğunu ortaya koyuyor; bunun da tek tahlili var: Artık bu iktidarın ömrü bitti, birinci seçimde bu iktidar kesinlikle gidecek!”
“STOKÇULUKLA STOK BULUNDURMAK TIPKI ŞEY DEĞİL”
Türk-İş’in, çalışanların geçim şartlarını ortaya koymak ve temel gereksinim hususlarındaki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek gayesiyle her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sonu Araştırması”nın sonuçlarına da değinen Karamollaoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“4 kişilik bir ailenin açlık sonu 7 bin liraya dayandı. Yoksulluk sonu da 22 bin lirayı geçti! Bundan bir sene öncesinde bu sayılar tahayyül bile edilemezdi. Son 1 yılda ekmek: yüzde 154, un yüzde 156, yumurta yüzde 250, şeker yüzde 269, akaryakıt yüzde 187, kira yüzde 145 arttı.
Yüksek faiz oranlarından şikayet eden bir sanayiciye; ‘Alma abi, alma o zaman’ diyen, üretimini devam ettirebilmek için muhakkak başlı eserleri tedariğinde bulundurmak zorunda olan sanayicilerimizi ‘stokçuluk’ yapmakla suçlayan bir Merkez Bankası Liderimiz var, malumunuz.
Stokçulukla, stok bulundurmak birebir şey değil. İktisatta, bunu bilmeyen cahildir. Hani; ‘Son 10 gün çıkarıldığında son bir ayda en az bedel kaybeden para ünitesinin Türk lirası olduğunu’ söyleyen kişi… Biz de bu sayılara son 1 yılı dahil etmediğimizde; Dolar 9.30 liraya, enflasyon yüzde 19.25’e, gram altın da 482 liraya düşüyor.”
“ERDOĞAN’IN İKTİSAT KİTABI, KORKU-GERİLİM VE FANTASTİK KURGU TÜRÜNDE”
İktidara davette bulunan Karamollaoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biz, sizin yaptığınız üzere ekonomik krizleri 50-60 yıl öncesiyle kıyaslamıyoruz. Sizi, yeniden sizin iktidarınızla kıyaslıyoruz. Kur Muhafazalı Mevduat sistemi de iktisat siyasetinize dayanamadı. 18 liradan iki saatte 11 düzeyine indirdiğiniz dolar; bugün tekrar 18 lira…
Bu uygulama, yalnızca varlık transferine aracılık etmekten öteki bir işe yaramadı. İşte KKM’nin 4 aylık bilançosu; Kur Muhafazalı Mevduat’ın yalnızca 4 ayda bütçeye getirdiği yük 37.2 milyar lira.
Dahası, buna Merkez Bankası’nın yaptığı ödemeler dahil değil. Bahsi geçen bu 37.2 milyar lira; 2021 yılında tarıma verilen takviyenin yüzde 54’ünden fazlasına denk. 6 aylık faiz harcamasının yüzde 27’si…
Meclis Başkanlığı’na sunulan ek bütçede öngörülen masrafın yüzde 93’ü.. Görünen o ki Sayın Erdoğan’ın müellifliğini yaptığı bu iktisat kitabı, aslında korku-gerilim ve fantastik kurgu tipinde kaleme alınmış. Çünkü bu kadar akıl dışı uygulamalara dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz.
Milletimizin hiçbir sıkıntısına derman olmayan, yoksulluğu büyüten ve yaygınlaştıran, hamaset kalemiyle ele alınmış ve sayfalarında umut veren tek bir cümle dahi olmayan bu kitabı yenisiyle değiştireceğiz!”