‘Cübbeli Ahmet’ diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Kuveytli Vehhabi ‘şeyh’i Osman El Hamis’in Sakarya’da mescitte vaaz vermesi üzerine Diyanet’i uyarmıştı. Cübbeli Ahmet toplumsal medya üzerinden “Diyânet’i, vehhâbîleri konuşturmama konusunda uyarıyorum. Aksi takdirde iç savaşa takviye vermiş olacaklardır” demişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ise Cübbeli’nin kelamları sonrası, “İddialar gerçeği yansıtmaktan uzak olup son derece rahatsız edici ve üzücüdür” açıklamasında bulunmuştu.
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesi müellifi Ahmet Hakan ise bugünkü “Yetenekli Bay Cübbeli” başlıklı köşe yazısında Cübbeli’yi amaç alarak vahhabi tezlerine yer vermedi.
Hakan, İsmailağa Cemaati’nin geçen günlerde ölen başkanı Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu’nun ‘Cübbeli Ahmet’e “kasetlerini patlatırız” diye tehditte bulunduğunu söyleyerek, Cübbeli Ahmet’in de gündemi değiştirdiğini lisana getirdi.
“Cübbeli Ahmet, gündemi o denli bir tornistan ettirdi ki…Kaset konusu, iki güncük bile konuşulmadan unutuldu gitti” diyen Hakan şu tabirleri kullandı;
Şunu yaptı: İki üç yıl önce yaptığı üzere tekrar… ‘Vehhabiler, Selefiler ülkemin mescitlerinde cirit atıyor. Diyanet uyuyor. Radikallik aldı başını gidiyor. Uyan Türkiye’m’ falan tipi savları sürdü masaya. Ve bingo! ‘Kaset gündemi’, oldu sana ‘Selefi gündemi’. Halk TV, balıklama atladı çabucak bahsin üstüne…
Cübbeli, nitekim de çok iş bilir, acayip yetenekli, feci mahir bir adam. Hayatını sanayiciliğe adasa… Vehbi Koç falan olurdu. Kendini şiire vursa… İsmet Özel’in tahtını sallardı. Biliminsanı olsa… Aşıyı birinci o bulurdu. Köşe muharriri olsa… Hepimizi işinden ederdi. Roman yazsa… Orhan Pamuk’u yanına çırak alırdı. Siyasete girse… Asla muhalefete düşmezdi. Mübalağa mı ediyorum? Bilmiyorum. Tahminen de ediyorumdur. Tahminen de o lanetli ‘kaset gündemi’ni, bir anda ‘Selefi gündemi’ne dönüştürebilen o muazzam kurnazlığın tesiri altında biraz fazla kalmışımdır.”