Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atilla Çifter, Merkez Bankası’nın faizi sabit tutma kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Faizi sabit tutma kararı, döviz ve enflasyon kontrolünü zorlaştıracak” dedi.
Doç. Atilla Çifter, enflasyon ve döviz kurlarındaki artışta yurt dışı faktörlerin de etkisi olduğunu ancak diğer gelişmekte olan ülkelerin verileri ile değerlendirildiğinde, Merkez Bankası’nın Eylül 2021’den itibaren uyguladığı para politikasının temel faktör olduğu anlaşıldığını dile getirdi.
“Turizmden gelecek döviz yeterli olmayabilir”
Çifter kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasına ilişkin ise Mart 2022’de ilk ödemeler ile birlikte, bu uygulamanın hazine ve Merkez Bankası’na yüksek tutarlarda maliyeti olabileceği görüldüğüne dikkati çekerek. “Mayıs 2022’de döviz kurundaki yukarı hareket KKM’nin etkisininin gerilemekte olduğunu gösteriyor. Diğer yandan turizm tarafında rekor ziyaretçi sayısına rağmen, turizm gelirleri döviz kurunun artış hızını kesebilecek kadar yeterli olmayabilir. Döviz kuru ve enflasyon arasında gecikmeli etkileşim var ve döviz kurundaki artış enflasyonu arttırıyor. Merkez Bankası’nın faizi sabit tutma kararı önümüzdeki aylarda her ikisinin de kontrolünü daha da zorlaştıracaktır.” açıklamasını yaptı.
Faiz indirimleri sonrası enflasyon yüzde 70’e dayandı
Merkez Bankası bugün, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 14 düzeyinde tuttu. Merkez Bankası’nın faiz indirime başladığı Eylül 2021’den itibaren politika faizi 500 puan indirilmesinin ardından Tüketici fiyat enflasyonu (TÜFE) yüzde 19,58’den yüzde 69,97’ye, 5 yıllık kredi temerrüt swap’ı (CDS) 392’den 730’a, dolar kuru ise 8,63’den 16,40’a ulaştı.